NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 864 >>

زكاة الغنم

10- Koyunlarda Zekat

 

أخبرني عبد الله بن فضالة قال أنبأ سريج بن النعمان قال حدثنا حماد بن سلمة عن ثمامة بن عبد الله بن أنس بن مالك عن أنس بن مالك أن أبا بكر كتب له أن هذه فرائض الصدقة التي فرض رسول الله صلى الله عليه وسلم على المسلمين التي أمر بها رسوله صلى الله عليه وسلم فمن سئلها من المسلمين على وجهها فليعطها ومن سئل فوقه فلا يعطه فيما دون خمس وعشرين ففيها بنت مخاض إلى خمس وثلاثين فإذا لم تكن ابنة مخاض فابن لبون ذكر فإذا بلغ ستة وثلاثين ففيها بنت لبون إلى خمسة وأربعين فإذا بلغت ستة وأربعين ففيها حقة طروقة الفحل إلى ستين فإذا بلغت إحدى وستين ففيها جذعة إلى خمسة وسبعين فإذا بلغت ستة وسبعين ابنتا لبون إلى تسعين فإذا بلغت واحدا وتسعين ففيها حقتان طروقتا الفحل إلى عشرين ومائة فإذا زادت على عشرين ومائة ففي كل أربعين ابنة لبون وفي كل خمسين حقة فإذا تباين أسنان الإبل في فرائض الصدقات فمن بلغت عنده صدقة الجذعة وليست عنده جذعة وعنده حقة فإنها تقبل منه الحقة ويحمل معها شاتين إن استيسرتا له أو عشرين درهما ومن بلغت عنده صدقة الحقة وليست عنده إلا جذعة فإنها تقبل منه ويعطيه المصدق عشرين درهما أو شاتين ومن بلغت عنده صدقة الحقة وليست عنده وعنده ابنة لبون فإنها تقبل منه ويجعل معها شاتين إن استيسرتا له أو عشرين درهما ومن بلغت عنده صدقة ابنة لبون وليست عنده إلا حقة فإنها تقبل منه ويعطيه المصدق عشرين درهما أو شاتين ومن بلغت عنده صدقة ابنة لبون وليست عنده ابنة لبون وعنده بنت مخاض فإنها تقبل منه ويجعل معها شاتين إن استيسرتا أو عشرين درهما ومن بلغت عنده صدقة بنت مخاض وليس عنده إلا بن لبون ذكر فإنه يقبل منه وليس معه شيء ومن لم يكن عنده إلا أربعة من الإبل فليس فيها شيء إلا أن يشاء ربها وفي صدقة الغنم في ساعتها إذا كانت أربعين ففيها شاة إلى عشرين ومائة فإذا زادت واحدة ففيها شاتان إلى مائتين فإذا زادت واحدة ففيها ثلاث شياه إلى ثلاثمائة فإذا زادت واحدة ففي كل مائة شاة ولا يؤخذ في الصدقة هرمة ولا ذات عوار ولا تيس الغنم إلا أن يشاء المصدق ولا يجمع بين متفرق ولا يفرق بين مجتمع خشية الصدقة وما كان من خليطين فإنهما يتراجعان بينهما بالسوية وإذا كانت سائمة الرجل ناقصة من أربعين شاة واحدة فليس فيها شيء إلا أن يشاء ربها وفي الرقة ربع العشر فإن لم يكن المال إلا تسعين ومائة فليس فيها إلا أن يشاء ربها

 

[-: 2247 :-] Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Ebu Bekr, kendisine şöyle bir mektup yazmıştır: Bu, Allah Teala'nın Peygamberine emrettiği, Nebi'in (wllollohu oleyhi vesellem) de Müslümanlara takdir ettiği zekat oranlarını açıklayan mektuptur. Bu oranlar dahilinde herkes kendisinden istenilen miktarı versin. Hiç kimse bu oranların üstünde istenilen bir şeyi vermesin. Yirmi beşten az olan develerde her beş deve için zekat olarak bir koyun vardır. Yirmi beş deveden otuz beş deveye kadar da iki yaşına basmış bir dişi deve verilir. Hayvanlar içinde vermek için iki yaşına basmış dişi deve yoksa üç yaşına basmış bir erkek deve verilir. Otuz altı deveden kırk beş deveye kadar üç yaşına girmiş bir dişi deve verilir. Kırk altı deveden altmış deveye kadar da dört yaşına girmiş gebe bir deve verilir. Altmış bir deveden yetmiş beş deveye kadar da beş yaşına girmiş bir dişi deve verilir. Yetmiş altı deveden doksan deveye kadar üç yaşına girmiş iki dişi deve verilir. Doksan bir deveden yüz yirmi deveye kadar da dört yaşına girmiş ve gebe olan iki deve verilir. Yüz yirmiden daha yukarısı için de her kırk deve için üç yaşına girmiş bir dişi deve, her elli deve için de dört yaşına girmiş bir dişi deve verilir.

 

Verilecek develerin yaşları konusunda ortaya çıkabilecek sorunlarda, beş yaşına girmiş bir dişi deve vermesi gereken, ancak hayvanları içinde böylesi bir devesi olmayan kişi, varsa dört yaşına girmiş bir dişi deve ile birlikte kalayına gelecek şekilde iki koyun veya yirmi dirhem verir. Dört yaşına girmiş bir dişi deve vermesi gereken, ancak hayvanları içinde sadece beş yaşına basmış dişi develeri olan kişi beş yaşına basmış deve verir ve karşılığında zekat memuru aradaki fark için kendisine yirmi dirhem veya iki koyun verir. Dört yaşına girmiş bir dişi deve vermesi gereken, ancak hayvanları içinde böylesi bir devesi olmayan kişi, varsa üç yaşına girmiş bir dişi deve ile birlikte kalayına gelecek şekilde iki koyun veya yirmi dirhem verir. Üç yaşına girmiş bir dişi deve vermesi gereken, ancak hayvanları içinde sadece dört yaşına basmış dişi develeri olan kişi dört yaşına basmış deve verir ve karşılığında zekat memuru aradaki fark için kendisine yirmi dirhem veya iki koyun verir. iki yaşını bitirip üç yaşına girmiş bir dişi deve vermesi gereken, ancak hayvanları içinde böylesi bir devesi olmayan kişi, varsa bir yaşını bitirip iki yaşına girmiş bir dişi deve ile birlikte kolayına gelecek şekilde iki koyun veya yirmi dirhem verir. Bir yaşını bitirip iki yaşına girmiş bir dişi deve vermesi gereken kişinin yanında öylesi bir deve bulunmuyarsa ve üç yaşına girmiş erkek devesi varsa sadece bunu verir. Sadece dört devesi bulunan kişinin zekat vermesi gerekmez, ancak dilerse de verebilir.

 

Otlaklarda beslenen koyunlara gelince, kırk koyundan yüz yirmi koyuna kadar zekat olarak bir koyun verilir. Yüzyirmibirden iki yüz koyuna kadar da iki koyun verilir. ikiyüzbirden üç yüz koyuna kadar üç koyun vardır. Bunun üstündeki her yüz koyun için de zekat olarak bir koyun verilir. Zekat olarak alınacak koyunlar yaşlı veya kusurlu olmamalıdır. Aynı şekilde zekat memuru kabul etmedikten sonra teke de alınmaz. Zekat miktarını azaltmak için ayrı ayrı hayvanlar bir araya getirilemeyeceği gibi sürü de parçalara böıünmemelidir. Hayvanları karışık olan ortaklardan alınan zekatta ortaklar bunu hisselerine göre hesaplarlar. Kişinin otlaklarda beslediği koyunları kırktan bir eksik olsa da zekatı alınmaz. Ancak mal sahibi dilerse verebilir .

. Gümüşte de kırkta bir zekat vardır. Şayet kişinin yüzdoksan dirhemi varsa zekatı olmaz, ancak kendisi dilerse verebilir.

 

Mücteba: 5/27; Tuhfe: 6582.

 

 

مانع زكاة الغنم

11- Koyunlardaki Zekatı Vermeyenlerin Durumu

 

أخبرني محمد بن عبد الله بن المبارك قال ثنا وكيع قال حدثنا الأعمش عن المعرور بن سويد عن أبي ذر قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم ما من صاحب إبل ولا بقر ولا غنم ولا يؤدي زكاتها إلا جاءت يوم القيامة أعظم ما كانت وأسمنه تنطحه بقرونها وتطؤه بأخفافها كلما نفدت أخراها عادت عليه أولاها حتى يقضى بين الناس

 

[-: 2248 :-] Ebu Zer'in bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Sahip olduğu deve, sığır veya koyunların zekatını ödemeyen kişinin, kıyamet gününde bu hayvanlar en iri ve en semiz haliyle karşısına çıkar. Boynuzlarıyla ona vurup ayaklarıyla da çiğnerler. En son hayvan da onu çiğnedikten sonra ilk hayvan yeniden çiğnemeye başlar. Bu durum ise tüm insanların hesabı görülünceye kadar devam eder" buyurdu.

 

Mücteba: 5/29; Tuhfe: 11981.